A. Murat Eren: Türkiye’den Tez Manzaraları

Türkiye’de akademik sahtekârlıkların başka bir çeşidi de yüksek lisans ve doktora tezlerindeki etik ihlâlleri. Herkesin bildiği ama uluorta konuşulmadığı için boyutunun anlaşılamadığı bir kangren bu.

Cumhuriyet Bilim Teknoloji’nin bugünkü sayısında bu sessizlik kırıldı. Akademik ahlâksızlıklara açıkça karşı çıkan birkaç kişiden biri olan Dr. A. Murat Eren’in kaleme aldığı kapsamlı bir dizinin ilk kısmı yayınlandı. Yazıda bahsedilen tezlerin büyük bir kısmı yıllardır etik ihlâllerini takip eden Dr. Tansu Küçüköncü’nün samanlıkta iğne ararcasına çalışmasıyla ortaya çıkmış.

[Ekleme: Yazının genişletilmiş halini subjektif.org sitesinde bulabilirsiniz. Aşağıdaki PDF’lerden daha okunaklı, ayrıca ilgili belgelere bağlantılar veriyor.]

Yazının “Türkiye’den tez manzaraları: Öğrenciler ve danışmanları” başlıklı ilk kısmında (PDF) beş tane değişik tez çifti karşılaştırılıyor ve intihal edilmiş kısımlar gösteriliyor. Bu tezler gecekondu üniversitelerinde yazılmamış: Örneklerin ikisi ODTÜ’den, biri Fatih, biri Sakarya, biri de Yıldız Teknik Üniversitesi’nden.

Sayfadaki yer kısıtlaması kaçınılmaz bir eksiklik yaratmış.Tezlerin benzerliği ekran görüntüleriyle gösterilmeye çalışılmış, ama çözünürlük de seçilen kısımlar da okuyucunun kendi kararını vermesi için yeterli değil. İki sayfalık yerde başka türlü olması da maalesef mümkün değil. Bu yazı bir tartışmayı tetiklerse ve tezler bütün olarak paylaşıma açılırsa, isteyen herkesin kendi değerlendirmesini yapması mümkün olur.

Murat akademik ahlâkın bir gelenek olarak hocadan öğrenciye aktarılması gerektiğini vurguluyor. Etik ihlâli yaparak doktora alanın, kendi öğrencilerine de etik dışı çalışma aşıladığını örnekleriyle gösteriyor.

Yazının “Türkiye’de Yayımlanmış Tezlere Ulaşmak Zor” başlıklı ikinci bölümü (PDF 1, PDF 2), tez sahtekârlıklarının nasıl gizlenebildiğini açıklıyor. YÖK’ün bir ulusal tez veritabanı var, ama yazar özel olarak izin vermedikçe tezin tam metnine ulaşmak mümkün değil. Halen üç yüz binden fazla tezin yarısından fazlası erişime kapalı.

Henüz hakemli yayına dönüşmemiş tezlerin fikir hırsızlığı korkusuyla erişime kapatılmasını anlarım, ama bunun bir süresi olmalı. Nitekim 2006’dan sonraki tezler sadece üç yıl erişime kapalı, ama daha öncekilerin erişime açılması için yazarın form doldurup izin vermesi gerekiyor. Kapalı tezlerin bu kadar çok sayıda olmasının önemli bir sebebi de bu. Muhtemelen benim yüksek lisans tezim de şu anda kapalı, ama onun için form doldurup vermeye üşeniyorum. Tam tersi olmalı: Yazarı özel olarak talep etmedikçe bütün tezlere açık erişim sağlanmalı.

Murat’ı, Tansu’yu, ve katkıda bulunan herkesi tebrik ederim. Bu yazı vesilesiyle dönüştürücü bir tartışma açılmasını umut ediyorum.

Yazar: Kaan Öztürk

Fizikçi, veri bilimci, eski akademisyen.

“A. Murat Eren: Türkiye’den Tez Manzaraları” için 3 yorum

  1. Son yıllarda şöyle bir uygulama var. ODTÜ’de tezleri Turnitin sisteminden orjinallik raporu almadan enstitüye teslim edemiyorsunuz. Sistemde yapılan; online kaynak, tez ve makalelerin taranması ve yüklenen tezle karşılaştırılıp bir benzerlik yüzdesi çıkarılması. Rapor alınan her tez de sisteme dahil olmuş oluyor. Belli bir yüzdenin üzerinde iseniz testten geçene kadar tezinizi düzeltmeniz isteniyor. Tabi yine de bu sistemin intihalin önüne ne kadar geçebileceği tartışılır. Ama en azından caydırıcı bir tarafı var, tezi yükleyene kadar çıkacak yüzdeyi bilemiyorsunuz ve bu durum stres yaratıyor.

  2. sadece Turnitin degil İTÜ URKUND ve ITHENTICATE adli yazılımlarla öğrenci çalışmalarını kontrolden geçiriyor duyurulur

Yorum bırakın