Feynman’ın yazı tahtası

Richard Feynman’ın ölümünden sonra ofisindeki kara tahta şöyle görünüyormuş:

Feynman'ın yazı tahtası
Caltech arşivi

Sol tarafta yazdıkları, hayatı hakkında okuduklarımdan anladığım kadarıyla, Feynman’ın aklını nasıl çalıştırdığının ipuçlarını veriyor.

What I cannot create I do not understand.

Feynman’ın gençliğinden beri bir konuyu anlama yöntemi, onu en temel prensiplerden başlayarak adım adım ilerleyerek çözmekti. Kendi kendine analiz öğrenmesi de, öğrenci olarak fizik konularını kavraması da böyle oldu. Seçkin bir fizikçi olduktan sonra da, aşina olmadığı bir konudaki makaleleri okurken de çözümü temel prensiplerden inşa ederek anlayabildiğini anlatıyor.

Feynman, teorik fiziğin tamamını, temel yasalardan başlayarak kendi kafasında inşa etmiş olabilir. Belki de bu sayede fiziğin tamamı hakkında çok derin bir anlayışa sahip olabildi, orijinal çözümler bulabildi.

Ama Feynman gibi dâhi olmayanlar bu yöntemi kullanabilir mi bilemiyorum. Her şeyi temel prensiplerden başlayarak anlamaya çalışmak normal zekalar için kaldırılamaz bir yük olabilir. Öte yandan, Feynman gençliğinde IQ puanının 125 olarak ölçüldüğünü söylüyor. Üstün bir zeka tabii, ama deha seviyesi değil. Tersten bakarsak, merak ve anlama tutkusu ile bu yöntemi yılmadan uygulamak insanı dâhi yapıyor olabilir mi?

Büyük bir bilim insanı olamasak da, bence bir şeyi öğrenirken temel prensiplerden başlamak, her adımı anlamaya çalışarak kafamızda yeniden yaratmaya gayret etmek çok yanlış olmaz. Bu sayede, o çözüme nasıl ulaşıldığını görürüz, temel varsayımlarının farkında oluruz, zayıf ve güçlü noktalarını tartabiliriz.

Know how to solve every problem that has been solved.

Aşırı hırslı ve insanüstü bir hedef, ama kelime seçimine dikkat. “Know how to solve…” diyor, “Know the solution to every problem…” demiyor. Çözümü bilmekten daha önemlisi, çözme yöntemini bilmek. Yöntemi bilen, çözümü kendisi de oluşturabilir, kağıt üzerinde veya kafasında. Yani bu prensip, yukarıdaki prensiple uyumlu. Yöntemi öğren, sonra çözümü yarat. Nitekim Feynman’ın gurur kaynaklarından biri de başkalarından farklı bir “alet çantası”na sahip olmasıydı.

Teorik fizikçi olmayanların da bu prensibi uygulaması mümkün. Çoğu problem benzer yöntemlerle çözülüyor. Yöntemlerin mantıksal yapısını anlayınca, temel prensiplerle çözümleri de anlamak mümkün. Dahası, yöntemi anlamak zihnimize esneklik kazandırır. Bazen yöntemin yetersiz kaldığını fark edebiliriz, problemlere adapte edebilir ve yeni yöntemler geliştirebiliriz.

Yazar: Kaan Öztürk

Fizikçi, veri bilimci, eski akademisyen.

Yorum bırakın